Samanyolu Galaksisi’nde ‘dev bir aynaya’ benzediği için cihanın ‘en yansıtıcı doğal nesnesi’ olarak nitelendirilen bir ötegezegen bulundu. Astronomlar, LTT9779b ismi verilen ötegezegenin Dünya’dan yaklaşık 264 ışık yılı uzaklıkta bulunduğunu ve Güneş gibisi bir yıldızın yörüngesindeki cinsini 19 saatte tamamladığını açıkladı.
Araştırmada, Avrupa Uzay Ajansı’nın CHEOPS Teleskobu’nun dataları kullanıldı. Ötegezegenin çapının Dünya’dan yaklaşık 4,7 kat büyük olduğu ve yıldızının etrafında, Merkür’ün Güneş’e uzaklığından daha yakın bir yörüngede döndüğü, gezegenin yalnızca bir yüzeyinin yıldızına bakması nedeniyle bir tarafında daima gündüz öbür tarafında ise daima gece yaşandığı belirtildi.
LTT9779b’nin titanyum ve silikatlardan oluşan metalik bulutlarla çevrili olduğunun düşünüldüğü ve bu sebeple gelen ışığın yaklaşık yüzde 80’ini yansıttığı, bunun da ötegezegeni kozmosun ‘en yansıtıcı doğal nesnesi’ yaptığı kaydedildi.
Karşılaştırma açısından, Dünya’dan görülebilen gökyüzündeki en parlak obje olan Venüs’ün, gelen ışığın yaklaşık yüzde 75’ini, Dünya’nın ise yaklaşık yüzde 30’unu yansıttığı belirtildi.
LTT9779b’nin yüzeyinin, yıldızından gelen ağır radyasyon nedeniyle erimiş lavdan bile daha yüksek olan 1800 derece sıcaklıkta olduğu tabir edildi.
Araştırmanın müelliflerinden Prof. Dr. James Jenkins, “LTT9779b uzaydaki dev bir ayna. Gezegendeki bulutların damlacıklar halinde ağırlaşabileceğini ve atmosferin birtakım bölgelerine titanyum yağmuru yağabileceğini düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.
Fransa’daki Côte d’Azur Gözlemevi’nden astronom Prof. Dr. Vivien Parmentier, LTT9779b’nin yıldızına bu kadar yakın olmasına karşın bir atmosferi olduğu düşünüldüğünde ‘var olmaması gereken bir gezegen’ olduğunu belirterek, “Süper yansıtıcı bulut örtüsü muhtemelen gezegenin çok fazla ısınmasını ve atmosferinin yok olmasını önlüyor” dedi.
“Astronomy and Astrophysics” mecmuasında yayımlanan araştırma hakkında konuşan Parmentier, atmosferlerini tutacak kadar büyük olan bu sıcaklıktaki öbür tüm gezegenlerde sıcaklık yüzünden bulut görülmediğini ve bu nedenle kömür üzere karanlık olduklarını, LTT9779b’nin bu açıdan da eşsiz bir örnek olduğunu kelamlarına ekledi.