Zafer Partisi Genel Lider Vekili Ali Şehirlioğlu, Ankara Gençlik Parkı Büyük Tiyatro Salonu’nda düzenlenen Ulusal Egemenlik Kongresi’ne katılarak burada konuşma yaptı.
Salondakilere, İstanbul Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ümit Özdağ’ın selamlarını getirdiğini belirten Şehirlioğlu, Genel Lider Özdağ’ın “Cumhur-DEM İttifakı” tarafından tutuklandığını söyledi.
“ÖZDAĞ ESİR ALINMIŞTIR”
Şehirlioğlu, “İkinci ihanet süreci olarak niteleyeceğimiz yaşanan gelişmelere paralel olarak ikinci Ergenekon süreci düğmesine basılmış, bunun birinci adımı ile birlikte sayın Ümit Özdağ, bir hukuk garabeti ile esir alınmıştır.
Sadece tek bir adamın daha da fazla rejimini sürdürmesi ve bu emelle anayasa değişikliğine gidilmesi ismine ülke kaygı iklimi ile esir alınmış, gazeteciler tutuklanmış, özgür basın susturulmaya çalışılmış, TÜSİAD örneğinde olduğu üzere en ufak bir biçimde ses çıkaranlara dahi yargı sopası sallanmıştır. Durum o denli traji-komik hale gelmiş ki- kahve falı bakanlar dahi tutuklansın talimatları gitmiştir” diye konuştu.
Suriye’de yaşanan gelişmelere de değinen Ali Şehirlioğlu, “Sınırımızın çabucak yanında de facto kurulan bir PKK/YPG devletçiği, idaresi ele geçiren El Kaide/IŞİD iktidarı, komşu olmaya çok yakın olduğumuz bir İsrail devleti var. Ayrıyeten Genel Liderimiz Ümit Özdağ’ın cezaevine girmeden evvel bir öngörüsü vardı; Gazzelilerin Suriye’de Türkiye hududuna yakın bölgelere yerleştirileceğine dair. O gün kimse tarafından önemsenmeyen öngörü, bugün Trump’ın iletileri ile ete kemiğe bürünmeye yakın. Hudutlar bir biçimde İsrail lehine değişiyor” tabirlerini kullandı.
“GÜNDEM İKTİSAT OLMALI”
Genel Lider Vekili Ali Şehirlioğlu, ülkenin asıl gündemin iktisat olması gerektiğini belirterek, asıl gündemin, “iktidarın uyguladığı açlık ekonomisi” olduğunu söyledi.
Zafer Partili Şehirlioğlu, İmralı görüşmelerini “ikinci ihanet açılım süreci” olarak kıymetlendirerek, şunları söyledi:
“İKİNCİ İHANET AÇILIM SÜRECİ”
“Bugün burada bir ortada olmamızın sebeplerinden biri olan ikinci ihanet açılım süreci var. Karşı çıkanların başta sayın Ümit hocamızın içeriye tıkıldığı, sesini çıkarmaya çalışanların yargı sopası ile tehdit edildiği bir ortam var. Her gün ortaya çıkan hukuk dışı uygulamalar, bir evvelkini unutturuyor, bize her gün yeni bir rejim icraatı ve şok dalgası konuşturuyor.
Bir evvelki yaşanan ise yalnızca sorunu yaşayanların kendileriyle baş başa kaldığı bir sürece itiliyor. Dillendirirken boşuna buna ‘ikinci Ergenekon süreci’ demiyoruz. Yani tarihi dejavuları bir kere daha yaşıyoruz. Az evvel bahsettiğim üzere kahve falına bakanların tutuklandığı tiraji komik hadiseler yaşıyoruz.
Allah herkese uzun ömür versin lakin benim için daha tiraji komik durum ise PKK-DEM’in Devlet Bahçeli’ye uzun ömürler dilemesi ve ‘Türkiye’nin size muhtaçlığı var’ demesi. Bu gözler gördü, bu kulaklar bunu işitti ya, sanırım bu dünyada şaşıracağım hiç bir şey kalmadı. Bu cümlenin ardına daha vahim bir olay ekleyeyim bir de eski bir HDP milletvekiline söylediği kelam nedeniyle Ümit Özdağ’ın cezaevinde daha fazla bırakılması maksadıyla şikayete bağlı iddianamenin kabul edilmesi.
“BU MİLLETİN EVLATLARINI YEDİRTMEYİN”
Ümit Özdağ’ın haksız bir halde tutuklanması ve tutukluluğunun çeşitli münasebetlerle uzatılmaya çalışılması boşuna değil. Bu sürece en sert reaksiyon koyan hocamız. Hatırlatayım, Öcalan cezaevinden DEM’liler aracılığı ile 7 maddeyi kamuoyuna açıkladı. Sanırım kamuoyuna açıklanmayan 8. unsur ise anlaşılan Ümit Özdağ’a tutuklama getirilmesiydi. Dün rejimin beğenilen trollerinden birine açıklama yaptırmışlar, bu meczup, Ümit Özdağ için diyor ki; ‘Abdullah Öcalan’a hakaretten iddianame düzenlense onu bile desteklerim.
Bunun uzun mühletler içeride yatması için ne gerekiyorsa yapmak lazım.’ Bu vesileyle mevcut baskılardan rahatsız olan tüm vicdan sahibi vatandaşlarımıza, partilere, partililere, Sivil Toplum Kuruluşları’na sesleniyorum. Korkmayın, sesinizi çıkarın, bu milletin evlatlarını yedirtmeyin, susmayın, her susanın bir sonraki aday olduğunu unutmayın, sesiniz Ümit Özdağ’ı daima gündemde tutsun ki, korksunlar, yürek edemesinler.”